Tasavvuf islamiyetin kuruluşundan kısa bir süre sonra ortaya çıkmış ve islam dünyasında etkisi yüzyıllar boyu sürmüş felsefi bir düşünce ve inanç sistemidir.
Bu sistem şeriatı yumuşatarak Allah'a sevgi yolu ile ulaşmayı ilke edinmiştir.
Müslüman milletlerin edebiyatlarında kalıcı izler bırakmıştır. Tasavvuf ile
uğraşan ve bu işin ehli olan şahıslara mutasavvuf
denmektedir. Başlarda Allah'a sevgi ile ulaşma amacı taşıyan bireylere
mutasavvuf denirken zamanla bu kelime yerini sufi kelimesine bırakmıştır.
Sufi kelimesinin ortaya
çıkışıyla ilgili yaklaşık dört farklı görüş vardır. Bunlardan ilki bu
şahısların yünden yapma kalın elbiseler giydikleri için suf (yün) kelimesinden yola çıkılarak bu ismin verildiği
yönündedir. Bir diğer inanışa göre ise Yunanca bilge alamına gelen sofos kelimesinden geldiğidir. Bu gibi
görüşlerin hangisinin kesin olduğu bilinmemektedir.
Bir inanç ve düşünce
sistemi olan tasavvuf Irak'ta oraya çıkmıştır. 8.yy'da Irak'ta doğmuş, daha
sonra Horasan ve Türkistan'a gelmiştir. Hakim Senai, Feridüddin-i Attar gibi
birçok klasik dönem şairi tasavvuf etkisinde kalıp yazdıklarıyla bu dönemi
beslemişlerdir. Dönemin isimleri oldukça başarılı ve işinin ehli
şahsiyetlerdir.
Tasavvuf'un temeli evrende
tek bir varlığın olduğu ve yeryüzündeki tüm varlıkların aslında onun (yaratanın)
bir yansıması olduğudur. Kenz-i Mahfi,(Ben gizli bir hazineydim
keşfedilmek\bilinmek istedim) yani gizli bir hazine olan Allah kendisini
görmek ve göstermek istemektedir.
Tasavvufta varlığın
başlangıcı kün (ol) emrine dayanır.
Bu emirden evvel varlıklar ayan-ı sabite
denilen nesneler halinde Allah'ın sonsuz bilgisinde bulunmaktaydı. Kün emri ile
önce Hz. Muhamed, ardından anasır-ı erba (hava,su,ateş,toprak)
ve mevalid-i selase
(maden,bitki,hayvan) en son olarak ise insan
yaratılmıştır. Bu yaratılış sırasına Seyr-i
Nüzul denmektedir.
Beşer için var olmanın
asıl amacı insan-ı kamil olmaktır.
Bu mertebeye erişmek için ise belli aşamalardan geçmek ve Allah'a olan sevgini
ispat etmekten geçer. Bu aşamalara nefsin
mertebeleri denir.
2-Nefs-i levvame: Kötülük yapıp
pişman olan nefis.
3-Nefs-i Mülhime: Allah'tan ilham
alan nefis.
4-Nefs-i Mutmainne: Artık huzura
ermiş nefis.
5-Nefs-i Raziyye: Allah'tan ne
gelirse gelsin razı olan nefis.
6-Nefs-i Marziyye: Allah'ın razı
olduğu nefis.
7-Nefs-i Kamile: Olgunluğa erişmiş nefis. (insan-ı kamil)
Tasavvuf, edebiyat dünyasının incilerinden biri olarak hala hayatımızda. Yunus Emre, Hoca Ahmet Yesevi, Mevlana ve diğer başarılı şairlerle yerini korumaktadır.
Faydalı bir yazı olmuş teşekkürler
YanıtlaSil